Tarihi taş binada inanılması güç dönüşüm

Homify TR Homify TR
rustic by ADVD atelier arquitectura e design, Rustic
Loading admin actions …

Restorasyon, mimari ve iç mimarinin oldukça özel bir alanı. Özellikle belli bir yaşın üzerindeki yapıların orijinal özellikleri korunarak yeniden hayata döndürülmeleri bir hayli meşakkatli ve çoğu durumda büyük bir sabır gerektiren farklı bir iştir. Ancak bu kıymetli ve uzun vadeli emek türü, pek çok durumda büyük maliyetlere sebep olduğu için eski yapıların dönüşümü de genellikle oldukça yavaş gerçekleştirilir. Öte yandan emek, zaman ve para maliyeti ne kadar yüksek olursa olsun, birkaç yüz yıl önce inşa edilmiş bir yapının adeta sıfır bir bina gibi yeniden hayata dönmesi, paha biçilmesi güç bir güzelliktir. Bu yazımızın konusu olan tarihi taş bina, işte bu muhteşem restorasyon projelerinden biri sayesinde ikinci baharına kavuşmuş ve gerçekten inanılması güç bir dönüşüm geçirmiş oldukça eski bir yapı. Dilerseniz bu dikkat çekici binaya ve geçirdiği dönüşüme biraz daha yakından bakalım.

Restorasyon öncesi durum iç açıcı değil

Bekleneceği gibi oldukça eski olan yapının iç kısmında durum pek iç açıcı değil. Tavandan duvarlara, zeminden mobilyalara kadar her şey büyük ölçüde yıpranmış. Bu aslında binanın ana unsurları hariç her şeyin baştan yapılması gerekeceğine dair ciddi sinyaller veriyor. Yüzeysel bir tadilatla bu taş binayı toparlamak pek mümkün görünmüyor.

Sağlam ama yaşlı bir yapı

Arnavut kaldırımıyla döşeli hafif bir yokuşun üzerinde bulunan ve ön girişi üst, yan girişi alt katından olan bu yapının aslında son derece sağlam inşa edildiği her halinden belli oluyor. Bütün yıpranmışlığına karşın duvarları, sütunları ve çatısı kale gibi sağlam görünüyor. Bu da restorasyon projesi için oldukça umut vaat eden bir işaret. Çünkü yapının ana gövdesinin korunması ve aslında sadık kalınarak yenilenmesi için bu sağlamlık işleri bir hayli kolaylaştıracak.

Sanki başka bir ev…

Dönüşüm öncesinde kısmen konuta dönüşmüş, daha doğrusu unutulup kendi haline bırakılmış eski bir kilise olan bina, yeni projede tam anlamıyla dört dörtlük bir ev olarak tasarlanmış. Üstelik ortaya o kadar büyük bir değişim çıkmış ki, eski ve yeni hali gösteren fotoğrafların aynı yapının içinde çekildiğine bir başkasını ikna etmek pek kolay olmayabilir. 

Modern bir dokunuş

Bina bütünüyle yenilirken gerek malzeme gerekse tasarım tercihlerinde modern dokunuşlar gözden kaçmıyor. Ahşap, çelik ve camın ağırlığını hissettirdiği yapının duvarları ise özenle korunmuş ve detaylı bir temizlik aşamasından sonra taş duvarların güzelliği bir kat daha ortaya çıkarılmış.

Kaderine terk edilmiş bir kiliseden…

En son ne zaman dini amaçla kullanıldığı meçhul olan bu köhnemiş yapının sanat eseri niteliğindeki unsurları da maalesef kaderine terk edilmiş. 

Hayata dönen eserler

Bina yeni halinde konut olarak tasarlanmış olsa da kiliseden kalma dini unsurları devreden çıkarma kolaycılığına kaçılmamış. Bilakis kaderine terk edilmiş ve oldukça kötü durumdaki eserler ince ve detaylı bir çalışma sayesinde yeniden hayata döndürülmüş.

Sağlamlığın üzerine eklenen güzellik

Binanın dış cephesi her ne kadar en başından beri oldukça güçlü ve sağlam bir görüntü veriyorsa da, bir yandan da oldukça yıpranmış durumdaydı. Restorasyon sonrasında dış cephede ciddi bir değişiklik olmamakla birlikte yılların yorgunluğunun binanın üzerinden kaldırılıp orijinal güzelliğine kavuşturulduğunu söylemek mümkün.

Need help with your home project?
Get in touch!

Highlights from our magazine