Yaş aldıkça zevklerimiz değişir ve olgunlaşır. Bu durum müzik zevkimiz, giyim zevkimiz, damak tadımız, hobilerimiz için geçerli olduğu gibi, evimizde yaptığımız dekorasyon için de geçerlidir. Onlu yaşlarda belki odanızın duvarlarını sevdiğiniz sanatçıların posterleri kaplıyordu. Üniversite çağlarında bunların yerini belki size ilham veren başka posterler aldı, ya da belki bunun için vaktiniz dahi yoktu. İş hayatına başladığınız 20'li ve 30'lu yaşlarda belki dekorasyona önem vermeye de başladınız ancak sizin eşyalarınızın tamamı da genelde yaşıtlarınızın evindeki eşyalar ile bire bir aynıydı çünkü bütçeniz yalnızca buna yetiyordu… Ama artık 40'lı yaşlara geldiniz ve büyük olasılıkla eviniz, işiniz ve beğenileriniz belirli bir olgunluğa erişti. Bundan çok değil, 10-20 yıl önce olsa, bu yazıyı yazarken başlığı 30 yaş olarak atabilirdik, ancak artık çağ değişti, eğitim süreleri uzadı ve yerleşik bir hayat kurmanın yaşı ilerledi. Kısacası, 40'lar yeni 30'lar diyebiliriz. Eminim bunda birçoğunuz hemfikir olacaksınız. O halde, bakalım 40 yaş sonrasında evimizde asla ve asla yapmamamız gereken dekorasyon hataları nelermiş…
Mutfağınız eski ya da küçük olabilir, önemli değil. Düzenli ve temiz tuttuğunuz sürece pek de kötü bir görüntü oluşturmayacaktır.
İlkokul, ortaokul, lise, üniversite fark etmez, lütfen salonunuzun duvarına diploma ya da sertifika asmayın!
Pratik oldukları aşikar ancak kalitesiz ve sıradan olanlar hakikatyen kötü bir görünüm olulşturuyor. Yine plastik olan ancak daha şık modeller bulabilirsiniz.
Gerekirse, işi profesyonellere bırakın ve dekoratörlerden yardım alın.
Sağlıklı bir uyku için kaliteli bir yatağa yatırım yapmanın vakti çoktan geldi.
Ya da daha kötüsü, önünde ayakkabıların dizildiği, dağınık bir giriş kapısı
Artık 40 yaşına geldiniz ve arkadaşlarınıza hava atmaya çalışmayı bırakmalısınız! Yapacağınız dekorasyon kendi konforunuz ve zevkiniz için olmalı…
Badanayı kendiniz bile kısa sürede yapabilirsiniz, lütfen duvarlarını dökülen bir evde yaşamayı kendinize reva görmeyin.
Artık kullanmadığınız, eskimiş, yıpranmış, gereksiz vs olan eşyalarınızı evinizde tutmaya devam etmeyin. Bu eşyaları ihtiyacı olan birine verin ya da kötü durumdaysalar atın.
Ayrıca çocuk güvenliği için dekoasyonda çeşitli düzenlemeler de yapılmalıdır. Örneğin, priz kapaklı, merdiven kapıları, köşe kaplamaları gibi…
Yenisini almak için bütçe ayıramıyorsanız, tamir ve boya gibi seçenekler ile mutfak dolaplarınızı kendiniz de bir ölçüde düzeltebilirsiniz.
Eğer bitki öldürme konusunda üzerinize yoksa, kaktüs ve sukulent gibi bakımı kolay bitkiler seçebilirsiniz.
Eski mobilyalarınızı elde çıkaramıyorsanız, onları boyamayı ve döşemelerini değiştirmeyi deneyebilirsiniz.
Boğucu renkler, pırıltılar, ışıltılar, desenler, dokular… Belki biraz sadeleşmeye ihtiyaç duyuyorsunuzdur. konuyla ilgili, Evimi nasıl sadeleştirebilirim? başlıklı yazımızı okumanızı da tavsiye ederiz.